7 Şubat 2025

gudulHaber – Güncel ve Tarafsız Haberler

Ekonomiden teknolojiye, spordan magazine; gudulHaber’de objektif ve güncel haberlerle aydınlanın!

Kırmızı Yalı satılıyor mu?

“Kırmızı Yalı”nın satışı için üniversitenin vakfı olan BÜVAK’a yetki verildiği iddia ediliyor. Ayrıca Halet Çambel’in üniversiteye bağışladığı değerli evrak ve belgelerindeki Sayıştay raporlarınca belirlenen eksiklikler ve söz konusu belgelerin müzayede firmalarınca satışa çıkarılıp satılması da iddialar arasında.

Arkeoloji dünyasının usta isimlerinden Prof. Dr. Halet Çambel’in hayatının son günlerine kadar yaşadığı ve Boğaziçi Üniversitesi’ne enstitü yapılması için şartlı bağışladığı Arnavutköy’deki tarihi Kırmızı Yalı’nın üniversite bünyesindeki BÜVAK yönetimine satış için yetki verildiği iddia ediliyor. Halet Çambel’in Arnavutköy’deki yalısının “Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırma Enstitüsü” olarak hâlâ açılamaması tartışılırken yalının ne olacağı merak konusu.

Olayın takipçisi Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Serhat Şahin, ayrıca Halet Çembel’in üniversiteye bağışladığı belge ve arşivlerinin akıbeti konusunda endişelerinin olduğunu belirtiyor.

Gazetemize açıklama yapan Şahin, “Halet Çambel Hoca’mızın üniversiteye bağışladığı değerli evrak ve belgelerindeki Sayıştay raporlarınca belirlenen eksiklikler ve söz konusu belgelerin müzayede firmalarınca satışa çıkarılıp satılması da başka bir hukuki takip süreci” diyor ve ilgili yetkili kişilere şu soruları yöneltiyor:

– Prof. Dr. Halet Çambel’in 2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne “Halet Çambel ve Nail Çakırhan Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırma Enstitüsü” olması için Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışladığı Arnavutköy’deki eşsiz yalısı yaklaşık 5 yıldır restorasyonu bitmiş olmasına rağmen soruyorum neden açılmıyor sayın rektörüm Mehmet Naci İnci?

– “Peyzaj ihalesi yapılacak onu bekliyoruz” açıklamasını da kabul etmiyorum. Yalının üniversiteniz tarafından satılacağı konusunda bilgilerim var sayın rektörüm Mehmet Naci İnci. Bununla ilgili resmi açıklama bekliyorum sizden. Tarihi bir hatayı yapmayın. Hukuki mücadeleyi sonuna kadar yapacağım ona göre. Bilmiyorsanız belirteyim; Halet Çambel tarafından tapudaki şerhi enstitü işlevi olarak belirtilmiş durumda.

– Yine Halet Çambel Hoca’mızın bağışladığı ve hiçbir yerde yayımlanmamış Karatepe kazısına ait belgeler ile yapılacak kitabının Boğaziçi Üniversitesi tarafından hâlâ basılmamış olması da ayrıca başka bir etik sorun. Tüm bu bilgilerin değerlendirilmesini üniversitede hocanın yanında bu çalışmaları sürdüren Prof. Dr. Aslı Özyar ve Prof. Dr. Ayşe Selçuk Esenbel’in de dikkatine sunuyorum. Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği başkanı olarak süreci takip edeceğiz” diyor.

‘YALI ŞİMDİLERDE ECEL TERİ DÖKÜYOR, BAŞINDA KARA BULUTLAR DOLAŞIYOR’

ARKEOLOG Prof. Dr. Halet Çambel’in yakın dostu sanat tarihçisi, ressam Gürol Sözen, yalı ile ilgili gazetemize açıklamada bulundu.

Sözen, “Kış ortası, bahçemde kendi elimizle diktiğimiz mimoza ağacı ne garip, kar serpiştirirken Boğaziçi’nin güneşine doğru inadına uzanmış sanki, dallarında sapsarı çiçeklerini de açarak aydınlığı karşılıyor. Biraz önce, Boğaziçi’nde Arnavutköy kıyı yolunda yürürken kızıl-kahve rengindeki yalının önünde durdum. Arkeolog Prof. Dr. Halet Çambel’in yalısını görünce bunları hatırladım. Öğrencisi değildim ama yakın dostumdu. Yıllardan beri kapalı.

Oysa Boğaziçi Üniversitesi’ne, ‘arkeoloji araştırmalar merkezi’ olması için bağışlamıştı. Halet Hanım’ın babası Atatürk’ün arkadaşıydı. Berlin Olimpiyatları’nda ilk kadın eskirimci, Paris Sorbonne mezunu. İst. Prehistorya Bölümü kurucusu. Hititçe, Asurca, İbranice ve tabii ki İngilizce bilen, Hollanda Prens Claus Ödülü’nü alan biri Çambel. Hattuşa, Karatepe’deki rölyefler zaten başlı başına bir efsane. Anadolu uygarlıklarının onuru… Eeee? E’si bağışladığın yalı şimdilerde ecel teri döküyor, başında kara bulutlar dolaşıyor da ondan. Bir ömür, dağlar, taşlar katır üstünde dolaş ve her taşını dert edin al sana, ölüm döşeğinde, aydınlığını özleyip çiçek açmak isteyen bir mimoza! ‘Ne hor kullanmışlar/ Sevincin sesi çıkmıyor’ diyor B. Necatigil” diyor.